![]() |
fatih ve molla lütfi |
Molla Lütfi, hocası Sinan Paşa'nın tavsiyesiyle Fatih'in hafız-ı kütüplüğüne getirilmişti. Daha Fatih zamanında hoş fakat laubali sözleriyle herkese sataşan bu genç bilgin, işi padişahla latifeye kadar vardırmıştı. Örneğin bir gün Fatih kütüphanede bir kitap istemiş, Lütfi yüksek bir yerde duran kitabı almak için, bir taşa basarak kitaba uzanmış. Padişah, "Ne yapıyorsun? O taş İsa Peygamber'in üzerinde doğduğu taştır demiş; bir süre sonra Molla Lütfi, tozlu bir bezi Fatih'in dizleri üzerine koyunca, padişah "Bu ne hal?" diye sormuş. Lütfi derhal, "Padişahım, ne bihuzur olursunuz, bu İsa aleyhisselâmın beşiğinin örtüsüdür" diye yanıt vermiş. İşte Lütfi böyle herkese bazen acı bazen tatlı şakalar yapardı. Hatta onun salt mizah üzerine bir risalesi de vardır. Zamanın ulemasını acı acı eleştiren bilgin, sonunda bu huyunun cezasını ağır bir yolda çekmiştir.
II. Beyazıt tahta çıkınca, Molla Lütfi İstanbul'a dönerek, önce Bursa, sonra Edirne, sonunda Fatih medreselerine müderris tayin edilmişti. Bu son tayin, eleştirileriyle rahatsız ettiği zamanın bilginlerinden İbrahim Hatipzade'nin kıskançlığını kabartınca, Lütfi'ye karşı psikolojik savaş da başladı. Deli Lütfi'nin dinsiz olduğu iddiası ortaya atıldı, büyük bir meclis huzurunda yargılandı, iki yüz şahit dinlendikten sonra, bazı üyelerin muhalefetine karşın, katline karar verildi. II. Beyazıt bu kararı derhal tasdik etmemiş ise de Hatipzade'nin ısrarıyla sonunda tasdik etmek zorunda kalmış ve Molla Lütfi 1494 yılında Sultanahmet Meydanı'nda idam edilmiştir.
Yorumlar
Yorum Gönder