En az dokuz.
Aristo'dan kalma "Beş duyu"
Hepimizin bildiği beş duyu (görme, işitme, tat alma, koku alma ve dokunma) ilk olarak Aristoteles tarafından sıralanmıştır; Aristoteles gösterişli olmasına rağmen genellikle yanılmıştır. (Örneğin kalbimizle öğrendiğimizi, arıların çürüyen boğa leşlerinden ortaya çıktığını ve sineklerin yalnızca dört bacaklarının olduğunu söylemiştir.)
*Üzerinde genellikle uzlaşılan dört duyu daha vardır:*
1-Isı duyusu:
Derimizde ısıyı (ya da ısının yokluğunu) hissetmemizi sağlayan duyu,
2-Denge duyusu:
İç kulaktaki sıvı-içeren boşluklar, tarafından yönlendirilir.
3-Ağrı duyusu:
Deride, eklemlerde ve organlarda hissedilen acının algılanması. Tuhaf bir biçimde bu duyu beyni kapsamaz; beyinde hiç acı reseptörü yoktur. Baş ağrıları, göründüğünün aksine, beynin içinden gelmez.
4 İç algı (ya da "beden farkındalığı"):
Bu duyu, vücudumuzdaki bileşenleri görmediğimizde ya da hissetmediğimizde bunların nerede olduğunu bilinçaltında bilmemizi sağlar. Örneğin gözlerinizi kapatın ve ayağınızı havada sallayın. Ayağınızın vücudunuza göre nerede olduğunu yine de bilirsiniz.
Duyuların sayıları daha da fazladır
İzzetinefis sahibi her nörologun bu dokuzundan daha fazla duyu olup olmadığı konusunda kendi görüşü vardır. Bazıları yirmi bir tane duyu olduğunu ileri sürer. Açlık bir duyu mudur? Ya da susama? Derinlik duyusu, anlam duyusu ya da dil duyusuna ne demeli? Ya da son derece ilgi çekici sinestezi konusuna: Müziğin renk olarak algılanabilmesi için duyuların çatışması ve birarada hareket etmesi.
Peki saçlarımız dikeldiği zamanki elektrik duyusu ya da yaklaşan tehlike duyusuna ne demeli?
Bunların yanında, hayvanların sahip olduğu ama bizde olmayan duyular da vardır.
Köpekbalıklarının güçlü "elektrik duyuları" vardır; elektrik içeren bölgeleri fark ederler.
"Manyetik duyusu", manyetik alanların algılanmasını sağlar ve kuşların ve böceklerin uçma sistemlerinde kullanılır.
"Yankı duyusu" ve "yanal çizgi", balıklar tarafından basıncı algılamak için kullanılır.
"Kızılötesi görüş", baykuşlar ve geyikler tarafından geceleyin avlanmak ve yemlenmek için kullanılır.
Aristo'dan kalma "Beş duyu"
Hepimizin bildiği beş duyu (görme, işitme, tat alma, koku alma ve dokunma) ilk olarak Aristoteles tarafından sıralanmıştır; Aristoteles gösterişli olmasına rağmen genellikle yanılmıştır. (Örneğin kalbimizle öğrendiğimizi, arıların çürüyen boğa leşlerinden ortaya çıktığını ve sineklerin yalnızca dört bacaklarının olduğunu söylemiştir.)
*Üzerinde genellikle uzlaşılan dört duyu daha vardır:*
1-Isı duyusu:
Derimizde ısıyı (ya da ısının yokluğunu) hissetmemizi sağlayan duyu,
2-Denge duyusu:
İç kulaktaki sıvı-içeren boşluklar, tarafından yönlendirilir.
3-Ağrı duyusu:
Deride, eklemlerde ve organlarda hissedilen acının algılanması. Tuhaf bir biçimde bu duyu beyni kapsamaz; beyinde hiç acı reseptörü yoktur. Baş ağrıları, göründüğünün aksine, beynin içinden gelmez.
4 İç algı (ya da "beden farkındalığı"):
Bu duyu, vücudumuzdaki bileşenleri görmediğimizde ya da hissetmediğimizde bunların nerede olduğunu bilinçaltında bilmemizi sağlar. Örneğin gözlerinizi kapatın ve ayağınızı havada sallayın. Ayağınızın vücudunuza göre nerede olduğunu yine de bilirsiniz.
Duyuların sayıları daha da fazladır
İzzetinefis sahibi her nörologun bu dokuzundan daha fazla duyu olup olmadığı konusunda kendi görüşü vardır. Bazıları yirmi bir tane duyu olduğunu ileri sürer. Açlık bir duyu mudur? Ya da susama? Derinlik duyusu, anlam duyusu ya da dil duyusuna ne demeli? Ya da son derece ilgi çekici sinestezi konusuna: Müziğin renk olarak algılanabilmesi için duyuların çatışması ve birarada hareket etmesi.
Peki saçlarımız dikeldiği zamanki elektrik duyusu ya da yaklaşan tehlike duyusuna ne demeli?
Bunların yanında, hayvanların sahip olduğu ama bizde olmayan duyular da vardır.
Köpekbalıklarının güçlü "elektrik duyuları" vardır; elektrik içeren bölgeleri fark ederler.
"Manyetik duyusu", manyetik alanların algılanmasını sağlar ve kuşların ve böceklerin uçma sistemlerinde kullanılır.
"Yankı duyusu" ve "yanal çizgi", balıklar tarafından basıncı algılamak için kullanılır.
"Kızılötesi görüş", baykuşlar ve geyikler tarafından geceleyin avlanmak ve yemlenmek için kullanılır.
artık bu blogu sürekli takip edicem yeni yeni şeyler ögreniyoruz sayesinde, hemde çok farklı sitenin ismi gibi
YanıtlaSilher canlının kendine has gelişmiş bir duyu sistemi var, bu duyular içinden de biri mutlaka çok daha fazla gelişmiş öne çıkmış
YanıtlaSilmuhteşem bir blog her şey için çok teşekkür ederiz lütfen paylaşımlarınıza devam edin. sizin sayenizde birçok bilgi edindim.
YanıtlaSilTeşekküürler..
YanıtlaSilZaman duyusu da var. Gece uyanip saati dakikasiyla bilmek ya da belli bir saatte alarmsiz uyanmak. Bir de uzaktaki birisini ayni anda dusunup telefonla aramak telepati gibi birsey sanirim
YanıtlaSil